BANYO DEKORASYONU
Naci Gökhan ÖZTÜRK
Mobilya ve Dekorasyon Eğitimi Bölümü
LİSANS TEZİ
Lisans Tezi Olarak Hazırlanmıştır
Düzce
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Teknik Eğitim Fakültesi
Haziran’2001
BÖLÜM I
GİRİŞ
Çok eskiden evin en zavallı, en dışlanmış ve en kör bölümü olan banyolar uzun bir süre dar alanlarda işlevlerini yerine getirirken günümüzde artık statü değiştirmeye başladı. Artık evin bir köşesi olmaktan çok yaşanılası bir mekan halini almaya başlayan banyolar, sadece temizlik açısından değil, biçimsel ve aromaterapi, balneoterapi gibi yeni vücut bakım ürünleri açısından da önem kazanmaya başladı. Paris’te yapılmış olan sosyal içerikli bir anketin sonuçları banyolara olan merakımızı ve bu mekanlara banyo yapmanın dışında değişik işlevsellikler de katmaktan hoşlandığımızı , her şeyden önce de rahat bir mekan oluşturma isteği içinde olduğumuzu ortaya koyuyor. Pencerelerden yansıyan doğal ışık çok önemli bir unsurdur, hatta doğaya bakan manzaralı bir pencere tercih konusudur.
Işığın dışında renk ve göze hitap eden hoş aksesuarlara da ihtiyaç duyulur. Kısaca rahatlatıcı müzikler dinleyerek günün stresinden uzaklaşabileceğimiz uzun uzun vakit geçirebileceğimiz bir mekan artık günümüz banyoları. Ancak biraz da gerçekçi olmakta yarar var, çünkü şehir içi evlerdeki banyoların ne pencereleri var(havalandırma pencereleri dışında) ne de 10 m2’den büyükler ancak yine de hiçbir şey için çok geç değil, en azından zevkli banyo aksesuarları ya da mobilyaları, duş kabinler ve rahatlatıcı doğal banyo ürünleriyle banyonuzu kullanışlı bir hale getirmeniz mümkün.
Hepimiz küçük ama kişisel banyoları büyük olanlara tercih etmeye hazırız. Banyo yapımı ya da yenileme çalışmalarında her zaman küvetli ve duşlu bir banyo göz önünde bulunduruluyor. Eğer mekan daha büyükse duşlu ve küvetli olmak üzere çocuklar ve ebeveynler için iki ayrı banyo düşünülebiliyor. Duş, her zaman hızlı olması ve cildi güzelleştirmesi açısından tercih ediliyor. Özellikle yaz aylarında serinlemenin en güzel yolu duş almaktır. Bu durumda küvetin sadece rahatlamamız sağlayan bir sembol olduğunu söyleyebiliriz. Artık banyolarda küvetten çok duş ve duş kabinler tercih ediliyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, banyo için üretilmiş kozmetik ürünleri, temizliğin yanı sıra artık vücut bakımına yönelik olarak da çözümler sunuyor. Cildi yumuşatan, dinginleştiren, sıkıştıran, güçlendiren ürünler... Banyo ve duş ürünleri(genelde 2’si ya da 3’ü bir arada olarak tabir edilen, hem temizlik hem de bakım işlevlerini yerine getiren ürünler) eskiden tam anlamıyla lüks tüketim ürünleri olarak değerlendirilirken artık ciddi bir tüketici kitlesine sahiptirler. Banyo, en zevkli ve keyifli anlarımızı geçirdiğimiz mekan olmaya adaydır.
BANYONUN TARİHİ GELİŞİMİ
İnsanların yıkanma, temizlenme, tuvalet vb. ihtiyaçlarını giderdiği, bu ihtiyaçların karşılandığı mekanlara banyo denilir. Yüzyıllar önce insanoğlu en olumlu örneklerde bile yıkanmayı bir zorunluluk olmaktan çok, bir tür dinsel arınma etkinliği gibi değerlendirdiler. Banyo olgusu tarih içinde değişik topluluklar ve değişik inanç grupları arasında farklı yorumlanmıştır. Beraber temizlik olgusu ve temizlenme mekanı olan banyonun gelişimini inceleyeceğiz.
TEMİZLİĞİN ÖNEMİ
Konut mimarisi, geçmişin ve günümüzün sosyal yaşantısı ile ilgili güvenilir veriler sağlar. Uygarlık tarihinin ufkunu genişletir, aydınlatır ve alışkanlıklara, davranışlara, yaşam tarzlarıyla, çılgınlıklara ilişkin kişisel kayıtlar ele geçirmemize olanak verir. Mobilya için kullanılan malzemeler, dekorasyon metotları, işlemleri ve süslemenin köken ve karakteri, bunların hepsi, ısınma ve mahremiyet savaşından prestij ve konfor mücadelesine ve hatta kişisel temizliğe kadar her insani edimin yavaş gelişim temposunun açık bir muhasebesini ortaya koyar. Hayvanların çoğunda temizlik iç güdüsel olmasına rağmen, insan da böyle değildir; temizlik fikri aşılanmalı ve öğrenilmelidir. Bugün banyo yapmayı düzenli yaşamın çok önemli bir parçası olarak kabul etsek de, tarihte bu genel bir gereklilikten çok, sınıfsal bir ayrıcalıktı.
Kişisel kullanım amaçlı su, ekonomik sorunlar ve savaş gibi durumların gerisinde, ihmal edilmiş ikincil bir rol oynadı. İlkel kabileler için su o kadar az bulunan bir nimetti ki, temiz suyu olan bir yerin korunması kutsal bir görev gibiydi; feodal toplumlarda düşmanın su kaynağını kesmek her zaman stratejik bir zaferi kesinleştiriyordu. Sonunda kişisel temizliğin yaraları anlaşıldığında, bu kabilelerin insanları, daha çok süt ya da soda külü gibi bize şaşırtıcı gelen alkali maddeler ile banyo yaptılar.
ORTA ÇAĞ AVRUPASININ BANYO KÜLTÜRÜ
Banyonun bir kuruluş olarak geçmişi çok eskilere dayanır. Kitabı Mukaddes(Allah’ın gönderdiği kitaplar) metinlerinde ve başka kaynaklarda banyodan söz edilmektedir. Eski mısır dönemine ait mimari kalıntılar özel banyo dairelerinin varlığını kanıtlamaktadır. Gerek vazo resimleri, gerek yapı kalıntıları, eski yunanlıların banyoya verdikleri önemi göstermektedir. Romalılar ter atma, yıkanma ve masaj işlevlerinin bir arada karşılandığı banyolarını fethettikleri her yere götürmüşlerdir. Roma kentinde de yaklaşık 11 000 m2 bir alanı kaplayan Caracalla ve benzeri görkemli hamamları besleyen kemerli su yolları vardır.
Orta çağ ile birlikte romanın lüks hamamlarının yerini bütünüyle tedavi ve temizlik amaçlarına yönelik, çok daha ilkel yapılar aldı. İlk halk hamamlarının kuruluşu 12. yy değin uzanır. 14 ve 15. yy’da halk hamamlarıyla bahçelerdeki havuzlar, erkeklerle kadınlara birlikte hizmet vermekteydi. 1600’ler de bir çok kişi banyo yapmak üzere kaplıcalara gidiyordu. Bu ziyaretçilerin bazısının tedavi için hiç çıkmadan günlerce suda kaldığı olurdu.
Orta çağ da Avrupa en karanlık devirlerini yaşarken, bu temizlik kültürlerini de etkiliyordu. Avrupalılar, doğumdan hemen sonra yapılan vaftiz’in kendilerini ömür boyu temizlediğine inanıyorlardı, bu sebepten banyo yapmıyorlardı. Pislikten hastalandıkları zaman ise doktorlar yıkanmaktansa üzerlerindeki kirlerin kazınarak alınmasını istiyorlardı.
Batı Avrupa’nın hamama olan ilgisini Haçlıların kutsal topraklardan ithal ettikleri alışkanlıklarla tazeledi. Yine de orta çağın Hıristiyanlık dünyası su tesisatı ve sağlık önlemleri konusunda hiçbir kayda değer gelişme göstermedi.
Örneğin; ingilterde’de erken orta çağda feodal toplum, yeme, içme ve hayatta kalma üzerine kurulu yalın bir hayat yaşıyordu. Yıkanmak ve uyumak için ayrı odalar hemen hemen hiç mevcud değildi.
Kalelerin geniş koridorlarında hizmetçiler ateş etrafında toplu halde uyuyorlardı. Sadece Lord ve Laydy kendilerine ait yatak odasının ayrıcalığını yaşayabiliyorlardı ve bu odanında kale hendeğine açılan bir kanalizasyon tesisatı olabiliyor yada olmayabiliyordu.
Ama, masa başı temizliği daha büyük bir önem taşıyordu. Çünkü; yemek hala el ile yeniliyordu.tahmin edilebileceği gibi kişisel hijyen standartlarını yükseltmek için en iyi pozisyondakiler soylulardı. Yemeklerden ö0nce hizmetçilerin yardımıyla, gül suyu, havlular ve süslü ibriklerle yüzü, elleri ve dişleri temizlemek bir çeşit ayin halini almıştı.
Ama, yinede tüm bunlar geride kayda değer bir temizlik geleneği bırakmadı.
OSMANLI’DA BANYO KÜLTÜRÜ
Türklerde temizlik ve bunun vasıtası olan suya sevgi çok eski zamanlarda başlar. Bu islam dininin yayılması ile daha düzenli hale gelmiştir. Türk-İslam topluluklarında sağlığın korunması, dini emirlerin icabı olarak üzerinde önemle durulmuştur. Banyonun beden ve ruh temizliği için insana rahatlık ve zindelik verdiği, belli zamanlarda yapılmasının lüzumu, belirli yöntemlerle topluluklara yerleşmiştir.
Eski hamamların yapılış tarzı bugün pek çok banyonun yapacağı vazifeyi yapacak şekildeydi. Tarihi hamamlarda sıcak hava, buhar ve bol miktarda sudan faydalanılırdı. Burda insan hem yıkanır, hem keselenir hem de vücudunu dinlendirirdi. Avrupalıların yıkanmanın ne demek olduğunu bilmedikleri karanlık orta çağda, Osmanlıların evlerinde banyo vardı. Gittikleri bütün ülkelere adaletin yanında temizliği ve meşhur türk hamamlarını da götürmüşlerdir.
BANYONUN MEKAN OLARAK DÜZENLENMESİ
YAPIDAKİ YERİ
Banyolar, ülkemizde gün ışığının en iyi alındığı yön olan kuzeydoğu – güneydoğu yönünde bulundurulmalıdırlar. Çünkü; bu yönlerden güneş daha fazla alınacağı için banyoya hem aydınlatmada hemde psikolojik olarak rahatlık verecektir. Direkt aydınlatma dediğimiz güneş ışığı ile yapılan aydınlatmanın insanlar üzerinde bir çok olumlu etkisi olduğu bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır.
Banyoda çokça su kullanılmasından dolayı, tesisat borularından geçen suyun yaşam ve dinlenme mekanlarındaki insanları rahatsız etmemesi için, tesisat boruları mutfak, tuvalet ve çamaşır odasının bulunduğu odalara yakın yerlerden geçirilmesine dikkat edilmelidir.
BANYOLARIN DİĞER MEKANLARLA İLİŞKİSİ
Banyodaki wc rahat ve kaçınılmazdır. Genellikle girişte vestiyerin yanında ikinci bir wc bulunur bu wc esas kullanım amacı misafirler içindir. Banyodaki wc’ler suyun doğrudan doğruya suya karışabileceği türden olmalıdır ki koku yayılması önlenebilsin. Eğer evde başka wc yoksa wc’nin ayrı ve banyodan kolay ulaşılır bir yerde olması gerekir. Eğer dışa açılan banyo kapısı diğer girişi kaparsa aynı şey sadece bir banyo kapısı ile elde edilir.
Bu temel kurallardan sonra ebeveyn yatak odasını banyo. Wc veya her ikisi ile bağlamak mümkündür. Ebeveyn yatak odalarının ayrı olduğu durumlarda da yukarıdaki anlatılan bağlantı gibi düzenlenmelidir
Ebeveyn yatak odaları ayrı ve banyo girişi iki kapılı olursa, bunların birbiri üstüne açılması gereklidir ki hoş olmayan durumlar meydana gelmesin. Buna dikkat edilmezse iki kişi aynı anda banyoya girmiş olur. Bununla beraber duvar yüzeylerinden yani alandan da tasarruf sağlanmış olur.
İki yatak odası arasında yer alan ve bu odalardan girilen banyolar özeldir. Çok yönlü kullanılmazlar. Bu tip banyolarda kapılar birbirlerinin üstüne doğru açılmıyorsa, demiryolu vagonlarında olduğu gibi wc’lerde açıldığı zaman diğer kapıyı da açan ,kapandığında diğer kapıyı da kapatan birbirine bağlı sürgüler lazımdır.
Ebeveyn yatak odaları ayrı olduğunda bayanın yatak odası doğrudan banyo ile bağlantılı olmalıdır. Eğer her iki oda küçük koridora veya soyunma odası ile bağlı ise bağlantı buradan sağlanır.
Ayrıca yatak odalarına bulunan banyolara lavabo kullanımından kaçınılmalıdır. Çünkü bu tefrişi bozar, gürültü yapar, etrafa su sıçratır ve etrafı kirletir. Müşteri tarafında ısrarla bulundurulması isteniyorsa bu tip lavaboların koku tutucu bataryaları olmalı ve su sıçrayan kısımlar fayans kaplanmalı.