Katkınız için teşekkür ederim. Diğer tarafan öğretmen en mükemmel bir şekilde dersi istediği biçimde ne kadar güzel işlerse işlesin, yüzde ağırlık olarak öğrencilerin ilgisini çekememektedir. İlgi olmayınca öğretimin gerçekleşmeyeceği açıktır.
Mezun ettiğimiz öğrencilerin yüzde kaçı meslekte kalmaktadır. Daha önceki yıllarda yapılan araştırmalar ve kendi gözlemim sonucunda mezun öğrencilerimizin meslekte kalma oranı, her sınıftan bir yada iki kişi veya hiç şeklinde dir.
Yani yapılan onca masraf bizlerin gösterdiği onca çaba nın sonucu tam bir tatminsizliktir. Bence Mesleki Eğitimin yani Lise düzeyinde verilen Mesleki Eğitimin en büyük handikapı buradadır. Her yeni bir yıl, her yeni bir kandırmaca gibi... Sonuç itibariyle işe yaramayan bir çaba...
Konu tartışmaya devam edildikçe sisteme ilişkin dünya kadar mazeretler ortaya çıkacaktır.
Ör; Öğrencilerimizin yaşları meslek seçimi ve öğrenimi için doğru bir yaşmıdır? 8 yıllık ilköğretimden sonra bir yıllık (güya mesleğe yönlendirme) bir süre sonunda öğrencilerimiz meslek seçimine zorlanmaktadır. Her ne kadar mesleğe yönlendirme dersleri alsalar bile, aslında not ortalaması ve ailesinin maddi çabalarıyla birlike öğrenciler rasgele meslek seçimine zorlanmakadırlar.
Bunun yanında, Atölyede bulunan dakikada 18000 devir atan kesici uçlara sahip makineler bile yetişkinlere göre yapılmıştır. 10. sınıf öğrencilerinin bazılarının boyu ,kolu makineye ulaşamamaktadır.En pahalı makineler çocukların elinde birer oyun aracıdır. Onları tehlikeden korumak için de korku faktörünü kullanıyoruz. Devam edecek...