Gönderen Konu: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu  (Okunma sayısı 18341 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı DG

  • Üye
  • **
  • İleti: 42
    • Profili Görüntüle
Yeni bir yıl daha başlıyor. Doğrusu beni düşündüren, aslında bence hepimizin düşüncesinde yer edinen Mesleki Eğitimin önündeki en büyük engel oluşturan durum şudur.

Her yıl yeni bir öğrenci topluluğuna mesleği öğretmek için çırpınıp duruyoruz. Onların en iyi şekilde yetiştirmek için donanımlar sağlıyoruz. Toplantılar yapıyoruz. Bunca emek harcıyoruz. Tabiî ki yapacağız. Bunlar bizim görevimiz. Fakat insan bir emek harcar ve karşılığını görmek ister, karşılığını almak ister değimli?  Yaptığı işin bir yararı olsun ister. Bu öğretmen açısından bir “vicdani tatminliktir” aynı zamanda.

Dikkat ediniz ben Meslek Liselerinde ki üretim tabanlı Meslek öğretiminden söz ediyorum. Diğer Meslek Liselerinde (imam Hatip, Ticaret Liseleri vb.) durum nedir bilmiyorum.

Zaman zaman yapılan araştırmalar mutlaka göstermiştir. Mezun ettiğimiz öğrencilerin çok azı meslekte kalıyorlar. Belki her sınıftan bir iki kişi veya hiç.  Düşünsenize o kadar emek o kadar para boşa gidiyor.

İşte!  Benim burada giren ve çıkan bir değer olarak “vicdani tatminsizliğim” var.  Mezun ettiğimiz öğrencilerin en az yarısı onca emeğe rağmen meslekte kalmıyorsa ne için uğraşıyoruz?

Acaba elimizdeki “harita,” adresini bulmaya çalıştığımız yere ait değimli? Boşuna mı kürek çekiyoruz.

“Yaa!  Hocam işte… her sınıftan bir ya da iki kişi bana yeter. Hem benim üzerime vazife değil ki bu. Sallarım başımı alırım maaşımı. Sistemi böyle kurmuşlar bana ne…” diyebilirsiniz.

Bu konudaki görüşlerinizi bekliyorum.
DG

Meslek Lisesi Bölümleri, Meslek Öğretmeni, Teknik Öğretmenler

Google Reklamları








Paylaşmak güzeldir




Çevrimdışı ultrasss

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu
« Yanıtla #1 : 20 Eylül 2009, 13:49:42 »
Sayın hocam çok can alıcı bir noktaya değinmişsiniz, gerçekten sizi anlayabiliyorum bazen bana da oluyor ben de ister istemez bunları düşünüyorum özellikle bu mesleki eğitimde geçerli, her yıl önümüzden 10 larca öğrenci geçer acaba bizler bu öğrencileri düzen bu dersimi veririm gerisi beni ilgilendirmez iş benden çıkar mantığıyla mı yoksa gerçekten proje üretip bir nevi arge usulü çalışmalar yaparak mı eğitiyoruz, ben ilk öğretmenlik yıllarımda bu ikilemin ortasında çok kalıyordum ve çoğu zaman da verimli olamadığımı düşünüyordum ve de vicdanen rahatsız oluyordum şimdi bu tedirginliğim bir nebze olsun yok ama yine de modüler sistemin pek işlevsel faydasını görememekten şikayetçiyim. Çoğu zaman derslerimi modüler sistemin dışına çıkarak işlemeye çalışıyorum sırf bu vicdani sorumluluğu kaldırabilmek için.Öğrencilerimi proje çalışmalarına ve grup çalışmalarına yönlendiriyorum böylece monoton kümülatif bilgilerden öğrencileri uzaklaştırarak, el becerilerinin gelişmesi kapsamında mantık yürütebilmelerini sağlamaya çalışıyorum ne derece faydalı oluyorum onu da zaman gösterecek. Saygılarımla

Çevrimdışı DG

  • Üye
  • **
  • İleti: 42
    • Profili Görüntüle
Ynt: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu
« Yanıtla #2 : 21 Eylül 2009, 16:10:45 »
   Katkınız için teşekkür ederim. Diğer tarafan öğretmen en mükemmel bir  şekilde dersi istediği biçimde ne kadar güzel işlerse işlesin, yüzde ağırlık olarak öğrencilerin ilgisini çekememektedir. İlgi olmayınca öğretimin gerçekleşmeyeceği açıktır.
  Mezun ettiğimiz öğrencilerin yüzde kaçı meslekte kalmaktadır. Daha önceki yıllarda yapılan araştırmalar ve kendi gözlemim sonucunda mezun öğrencilerimizin meslekte kalma oranı, her sınıftan bir yada iki kişi veya hiç şeklinde dir.
  Yani yapılan onca masraf bizlerin gösterdiği onca çaba nın sonucu tam bir tatminsizliktir. Bence Mesleki Eğitimin yani Lise düzeyinde verilen Mesleki Eğitimin en büyük handikapı buradadır. Her yeni bir yıl, her yeni bir kandırmaca gibi... Sonuç itibariyle işe yaramayan bir çaba...
   Konu tartışmaya devam edildikçe sisteme ilişkin dünya kadar mazeretler ortaya çıkacaktır.
   Ör; Öğrencilerimizin yaşları meslek seçimi ve öğrenimi için doğru bir yaşmıdır? 8 yıllık ilköğretimden sonra bir yıllık (güya mesleğe yönlendirme) bir süre sonunda öğrencilerimiz meslek seçimine zorlanmaktadır. Her ne kadar mesleğe yönlendirme dersleri alsalar bile, aslında not ortalaması ve ailesinin maddi çabalarıyla birlike öğrenciler rasgele meslek seçimine zorlanmakadırlar.
   Bunun yanında, Atölyede bulunan dakikada 18000 devir atan kesici uçlara sahip makineler bile yetişkinlere göre yapılmıştır. 10. sınıf öğrencilerinin bazılarının boyu ,kolu makineye ulaşamamaktadır.En pahalı makineler çocukların elinde birer oyun aracıdır. Onları tehlikeden korumak için de korku faktörünü kullanıyoruz. Devam edecek...
DG

Çevrimdışı DG

  • Üye
  • **
  • İleti: 42
    • Profili Görüntüle
Ynt: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu
« Yanıtla #3 : 21 Eylül 2009, 16:37:57 »
   Öğrencilerimizi atölye tehlikelerinden korumak en önemli görevimizdir. Karşımızdaki 15-16-17 yaşlarında gelişmekte olan ergenlik çağındaki gençlerimizdir. Ve ergenlik çağında meslek öğrenmeye hiç ihtiyaç duymayan öğrencilere meslek öğretmek mümkün değildir.
   Bakın meslek, "İŞKUR'un ve BELTEK" gibi kuruluşların açtığı kurslarla öğretilir. Meslek Yüksek Okulunda da meslek öğretilebilir. Ama bu yaşta "hiç ilgi ve ihtiyaç duymayan bir çocuğa meslek öğretilemez." Tabiki bu saptama yüzde ağırlıklı olarak doğrudur. Yani onca emeğin, maddi harcamaların giren-çıkan karşılığı olarak...
   Belki şu soruların araştırmaya ihtiyaç bile göstermeyecek doğru cevapları bize harita oluşturabilir.
   Acaba Meslek öğretimi AB'de nasıldır?
   Meslek seçimi ve öğrenme yaşı bu ülkelerde kaç yaşında başlar?
   Meslek seçimi gelişmiş ülkelerde nasıl gerçekleşmektedir, vb...
   Bu kadar pahalı bir mesleki sistemin uygulandığı dünyada kaç ülke vardır ki?
   Elimizdeki Ankara haritasıyla İstanbulda adres aramaya kalkışmanın bedelini öğrencilerimize, ailelere ve toplumumuza ödetmeye devam etmenin "Vicdani sorumluluğunu" daha ne kadar taşıyabiliriz?
   Tabi "Burası Türkiye bu meslek öğretimi bize göre, AB ve diğer ülkelerde uygulanan sistem bize uymaz" diyebilirsiniz.
Konuya daha geniş çaplı katılım, bize en iyi yolu gösterecektir.
   
   
DG

Çevrimdışı brujah

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu
« Yanıtla #4 : 22 Eylül 2009, 14:57:56 »
arkadaşlar aslında bu konunun temelinde illerimizdeki sanayileşme oranı yatmaktadır.
mesela ankara'da meslek lisesinden mezun olan bir öğrenci mezun olduğu alanla ilgili bir mesleğe rahatlıkla yerleşebilirken, küçük illerimizde sanayisi olmayan bölgelerimizden mezun olan öğrencilerimiz açıkta kalıyorlar. bu da doğal olarak bizlerde bir tatminsizlik yaratıyor.

ve arkadaşlar bir mesleği iyi bir şekilde kavrayabilmek için onunla ilgili iş ortamında çalışmak gerekyor. yani iyi bir sanayi stajı yapmaları gerekli. malesef küçük illerimizde öğrencilerimizin pek çoğu sanayi stajına gidememekte ve bunu okullarında yapmakta. okulda döner sermeye işletmeside olmayınca iş tam bir çıkmaza giriyor çünkü elimizdeki temrinlik malzemesi öğrencilere mesleği öğretmek için yetersiz. bu yüzden de bizim öğrettiğimiz bilgilerin pek çoğu uygulamadan ziyade teorikte kalıyor.
sanayisi olmayan illerimizde en azından döner sermaye konusunda meslek liselerimiz desteklenirse bir nebzede olsa bu sıkıntılar aşılacaktır. öğretmen de öğrenci de bir şeyler yapmış olmanın zevkine varacaktır.

Çevrimdışı DG

  • Üye
  • **
  • İleti: 42
    • Profili Görüntüle
Ynt: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu
« Yanıtla #5 : 22 Eylül 2009, 16:19:06 »
Sayın rujah, meslek Lisesi mezunları örneğin Ankara'da bazı alanlarda (elektrik) iş bulmalarına rağmen de çalışmamakadırlar. Ve çoğunlukla kendi mesleklerinde kalmıyorlar. Bu durum Sanayisi olan bölge için de aynı . Ama kurumlara eleman yetiştiren meslek liselerinden mezun olan öğrencilerimizin durumları farklılıklar gösteriyor. İki Meslek Lisesi arasındaki "amaç farkı" bize yol gösterebilir. Asıl işaret emek istediğim nokta ise yukarıdaki iki ekle (yanıtla) birlikte sunduğum saptamalardır. Her meslek Lisesi mezununa sigortalı orta derece maaşlı iş bulamayacağımız bir gerçek. Öğrencilerimizin de meslekte kalmadığı bir gerçek. Öğrencilerimize meslek öğretmenin zorluğu da ortada. Onca Meslek Lisesi Mezunu varken İŞKUR, BELTEK ve Özel kurslarla birlikte meslek öğretildiği de ortada. Yani bir kandırmacadır gidiyor gibi. Asıl problemimiz de, hiç bir amacı olmayan, mezun olunca orta maaşlı SSK'lı bir işe yerleşemeyen hedefsiz (yaşı ve okuduğu ortam gereği) ve yöneltilmemiş öğrencilere meslek öğretmenin daha doğrusu öğretememenin Vicdani sorumluluğudur.
DG

Meslek Lisesi Bölümleri, Meslek Öğretmeni, Teknik Öğretmenler

Ynt: Meslek Öğretiminde Öğretmenin Vicdani sorumluluğu
« Yanıtla #5 : 22 Eylül 2009, 16:19:06 »