Tipik bir salonu ele aldığımızda yemek yemek , kitap okumak, ders çalışmak, söyleşmek, müzik dinleyip televizyon seyretmek ya da dinlenmek gibi çeşitli işlerin genellikle aynı yerde yapıldığını görürüz. Belirli bir mekan düşünülerek yapılan renk seçimi önemlidir. Renk seçimi yapılırken de rengin ışığa bağlı olduğu unutulmamalıdır. Bunun için de günde salona kaç saat ve ne kadar ışık girdiği bilinmelidir. Nitekim sürekli kullanılan odalarda az ışık, buna karşın az kullanılan odalarda bol ışık gibi tedirgin edici bir durum kötü yön seçiminden kaynaklanır.
Salonlarda renk ve yön olayını inceleyecek olursak;
1. Salon kuzeye doğru bakıyorsa; beyazla birleştiklerinde daha parlak bir görünüm olan, sarı, kavuniçi, pembe, kırmızının bütün tonları kullanılır.
2. Doğuya bakan salonlarda; bej renginden kiremit rengine, mavinin tonlarından griye kadar, bütün doğal tonlar aydınlık bir görünüm sağlar.
3. Güneye bakıyorsa; beyazdan yeşil ve mavinin bütün tonlarına kadar soğuk renkler kullanılır. Güçlü ışık altında bu renkler sıcak bir ton alır.
4. Batıya bakıyorsa; sıcak renklerle canlılık kazanabilen bütün açık gri ve mavi tonları tercih edilmelidir.
Bu bilgiye bağlı olarak renk seçimi yapılabilir. Ayrıca güneş ışığının dışında elektrik ışığının düşünülmesi lambalarının yerlerinin aydınlanması önemlidir. Açık renkler ışığı daha çok yansıtırlar. Parlak renkler ise tonları daha canlı gösterir. Malzemelerin ve renklerin yansıttığı ışığın şiddeti eşit değerde değildir.
Duvarların ve tavanın rengini seçerken, bu notayı göz önünde tutmak gerekir. Renkler ne kadar açık olursa ortam odası kadar aydınlık olur. Bir odada ışık yansıtma oranları tavan için (80-85, duvarlar için (50-75, mobilyalar için (40-50, yer döşemesi için (30-35 arasında olmalıdır.
İyi bir görüş sağlamak için uygun noktalara ışık kaynaklarının yerleştirilmesi gerekir. Yalnızca iyi ve uygun bir aydınlatma rahatlık duygusu verir. İyi bir aydınlatma ile salonunuzu olduğundan daha büyük gösterebilir, odanın karakterini ortaya çıkarabilir, objeleri vurgulayarak istediğiniz atmosferi yaratabilirsiniz.
Örneğin; mum ışığı verdiği ılımlı ışıkla rahat dinlendirici bir ortam yaratır. Kuvvetli noktasal ışıklandırma, dekoratif bir objeyi ön plana çıkarır.
Salon içerisinde yapılan aydınlatmayı sabit ve hareketli aydınlatma şeklinde iki bölüme ayırabiliriz.
Döşemeye uygun hale getirilmiş bir salonu döşerken yaşama biçimimizi en ince ayrıntısına kadar düşündükten sonra döşeme biçimimizi seçmemiz gerekir.
Sanatçı bir aile ile bir işadamı ailesinin ya da bir memur, bir işçi ailesinin, salonlarının yaşama biçimleri farklı olduğundan, her türlü özentiden kaçınılarak farlı biçimlerde döşenmesi yani eldeki mekanın nasıl kullanılacağı iyice tartıldıktan sonra düzenlenmesi gerekir.
